İFTAR HAKKINDA GENEL BİLGİ
İftar kelimesi fatr kökünden türemiştir. Fatr kelimesi sözlükte “yarmak, kesmek; yaratmak, icat etmek” anlamlarına gelir. Fıtr sadakası da aynı kökten türemiştir. Kur’an-ı Kerim’de kelime olarak iftar ve fıtr geçmez. Bu kelimeleri hadislerde ve sahabe sözlerinde görmekteyiz.
İftar, “oruçlu kimsenin vakti gelince usulüne uygun biçimde orucunu açması” şeklinde tarif edilir. Oruç müddeti sona erdikten sonra yenen yemeğe de iftar denir. İftar vakti ise, oruç yasaklarının sona erdiği vakit anlamında olup, güneşin batma vaktidir. Bu vakitle birlikte akşam namazının vakti de girmiş olur.
İftar açarken acele etmek gerektiğini Peygamberimiz şöyle bildirmiştir:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu: Kullarımın bana en sevgili olanı, oruç açmakta acele davranandır.” (Tirmizî, Savm 13)
Rasul-i ekrem, orucu açmada acele etmedeki sebep olarak başka bir hadisinde yahudi ve hıristiyanların iftarı geciktirdiklerini, bu sebeple onlara benzememek adına iftarda acele etmeyi müslümanlara mahsus bir özellik olarak uygulamak gerektiğini belirtmiştir. (Ebû Dâvûd, “Ṣıyâm”, 20; Şevkânî, IV, 248-249)
Hz. Peygamber, orucunu hurma veya tatlı bir şeyle yahut su ile açması tavsiye etmiş ve bunu bizzat uygulayarak akşam namazını kılmadan önce birkaç hurma ile orucunu açmıştır. (Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 21; Tirmizî, “Ṣavm”, 10; İbn Mâce, “Ṣıyâm”, 25) Sahura kalkmayı teşvik edip iftar yapmaksızın iki orucu birbirine eklemeyi de yasaklamıştır. (Buhârî, “Ṣavm”, 48; Müslim, “Ṣıyâm”, 45-46, 56-61; Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 24)
Ramazan’da bir oruçluyu iftar ettirmenin sevabı çok büyüktür. İftarı verme hususunda Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kim bir oruçluyu iftar ettirirse, oruçlu kadar sevap kazanır. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm 82)
Yine başka bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına, Cehennem azabından kurtulmasına ve kendi mükâfatından hiçbir şey eksilmeden bir oruç tutma sevabına daha nail olmasına vesile olur.” Bunu işiten sahâbîler:
–Ey Allâh’ın Elçisi! Hepimiz bir oruçluyu doyuracak kadar yiyeceğe sahip değiliz. dediler. Peygamberimiz bunun üzerine:
“Kim bir oruçluyu bir hurma ile veya içecek su ile veya tadımlık bir süt ile iftar ettirirse, Allah ona bu sevâbı verir.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, VIII, 477/23714)
Oruç açılırken dua edilmesi sünnettir. Resûl-i Ekrem, oruçlunun iftar anında yapacağı duanın geri çevrilmeyeceği müjdesini verir. (İbn Mâce, “Ṣıyâm”, 48) Hz. Peygamber’den iftarla ilgili şu dua örnekleri nakledilmiştir:
اَللّٰهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَعَلٰى رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ
“Allahım! Senin rızân için oruç tuttum, senin verdiğin rızıkla orucumu açtım.” (Ebû Dâvûd, “Ṣavm”, 22)
اَللّٰهُمَّ لَكَ صُمْنَا وَعَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْنَا فَتَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنْتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
“Allahım! Senin rızân için oruç tuttuk, senin verdiğin rızıkla orucumuzu açtık, bizden kabul buyur; çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin.” (Dârekutnî, II, 185; ayrıca bk. Şevkânî, IV, 247).
Hadis kaynaklarında yer aldığı bilinmemekle birlikte aşağıdaki duayı yapmak müstehap olarak kabul edilmiştir.
İftar Duası ve Anlamı
اَللّٰهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَبِكَ اٰمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَعَلٰى رِزْقِكَ اَفْطَرْتُ
İftar Duasının Anlamı: “Allahım! Senin rızân için oruç tuttum, sana iman ettim, sana güvendim ve senin verdiğin rızıkla orucumu açtım.”
Hitabet dersine ait tüm duaların yer aldığı dokümanı incelemek ve indirmek için TIKLAYINIZ.